Ben gerçekten kendimize zaman ayırmak ve ilgilenmek için kendimizle ilham bulmamızın gerekli olduğuna inanıyorum.
İham almak, mutlu ve heyecanlı hissetmek benim için önemli. Ve benim için önemli olan, hayatımın başkalarına nasıl göründüğü değil, nasıl hissettirdiği.
Başkalarından onay beklemek yerine kendine güvenmek ...
Kendinize, bedeninize, sağlığınıza ve zihinsel esenliğinize özen göstermek, daha iyi hissetmek, daha iyi performans göstermek ve başkalarına daha iyi yardım edebilmek için çok önemli. Ancak çoğu zaman bunun için zamanımız olmadığını hissediyoruz.
Yoksa zaman ayırmıyor muyuz?
Aynı anda pek çok işle uğraşıp, kapasitemi zorladığımda genellikle dört nala giden bir at sırtında geçiyor gibi geliyor sanki hayat.
Bazen de 'oduncu hikayesindeki' durmaksızın çalışan oduncu gibi hissediyorum.
Belki iki oduncunun hikayesini duymuşsunuzdur...
Bir zamanlar iki adam bir odun kesme yarışmasına katıldı. Bir günde olabildiğince çok ağacı kesmekle görevlendirildiler. Kazanan hem ün hem de servet ile ödüllendirilecekti. Sabahtan öğlene kadar her iki adam da düzenli olarak kesti. Öğleye doğru nerdeyse berabere kalmak üzereyken, admalardan biri kesmeyi bıraktı ve ara verdi. Diğer adam bunu görünce kendi kendine, “Tembel budala; muhtemelen öğle yemeği için ara veriyordur. Önüne geçmem için bana bir şans verdi. Şüphesiz bu yarışmayı kazanacağım!” dedi.
Bir süre sonra adam işine döndü. Gün devam ederken, çalışkan (ve aç) rakibinden daha fazla ağaç kesti. Öğleden sonra açık bir şekilde liderliği ele geçirmişti.
Gün batarken, öğle molası veren adam, terden sırılsıklam, aç ve bitkin olan diğer adamdan neredeyse iki kat daha fazla ağaç kesmişti.
"Beni nasıl yendin?" şaşkınlıkla sordu. "Benim kadar sıkı çalışmadın. Öğle yemeği için ara bile verdin!”
"Ah," dedi diğer adam. "Ara verdim, ama o sırada baltamı biledim."
Yani bu hikayeden çıkaracağımız ders, baltanızı bilemek için harcadığınız zamanın, saatlerce süren sıkı çalışmaya değer olmasıdır.
Kendiniz fazla çalışıyorsanız ve üretkenliğiniz düşmeye başlarsa, sağduyu ara vermek olacaktır. Tatile gitmek. Dinlenmek.
Ancak, bu tam olarak baltayı bilemek değildir.
Bu sadece baltayı bırakmaktır.
Baltayı bilemek demek, yani bile bile bilemek ...
Durmak. Check-in yapmak ve kendinizle sohbet etmek için zaman ayırmak demek. Bazı şeyleri yeniden değerlendirmek demek.
Mesela nelerin keskinleştirilmesi gerektiğini düşünün.
Becerileriniz, bilginiz, zihniniz, bedeniniz, ilişkileriniz, motivasyonunuz, bağlılığınız mı?
Bu alanları geliştirmek için neler yapabilirsiniz?
Egzersiz yapmak
Sağlıklı beslenmeye başlamak
Kendinizi eğitmek - kitap okumak, podcast dinlemek
Şükran
Pozitif psikoloji araştırmalarında şükran, güçlü ve tutarlı bir şekilde daha fazla mutlulukla ilişkilendirilir. Minnettarlık, insanların daha olumlu duygular hissetmelerine, iyi deneyimlerden zevk almalarına, sağlıklarını iyileştirmelerine, zorluklarla başa çıkmalarına ve güçlü ilişkiler kurmalarına yardımcı olur. - Harvard Health Publishing
Tekrar dönelim şu kendimizle ilgilenme konusuna.
Bir an oduncuyum, harıl harıl ağaç kesiyorum ve hemen ardından duraklat düğmesine basıp kendimi kontrol ediyorum.
Sürekli duraklıyor, kontrol ediyor ve kendimle konuşuyorum.
Bu da dengemi korumamı sağlıyor.
Kendinize iyi baktığınızda kendinizi daha iyi hissedersiniz.
Ayrıca eskiden kendime daha sert davranırdım. Yıllar geçtikçe daha bilge oluyor insan. Kendinize büyümek için izin vermeyi öğreniyorsunuz. Hatalarını kabul etme izni. Başarısızlıklarınızı kabul etme izni. Kazanılmış bir bakış açısıyla yeniden başlama izni.
Sağlığımız ve refahımız açısından spor ve sağlıklı beslenme benim için her zaman bir önceliktir. Vücudumuza ne koyduğumuzla ilgili görüşlerimde hala katıyım. Şeker bağışıklık sisteminiz için kötüdür. Şeker kötüdür. O kadar!
Kendinize iyi baktığınızda kendinizi daha iyi hissedersiniz. Kendinize olan inancınız artar.
Ve unutmayın, kendinize olan güveniniz, başkaları tarafından onaylanmak yerine, kendinize olan inancınız ile beslendiğinde, farklı bir şekilde parlarsınız.
Ve Sophia Loren'in dediği gibi,
Güzellik, içinizde nasıl hissettiğinizdir ve gözlerinize yansır. Fiziksel bir şey değildir.
Ozge McAree